Gecikmiş bir treni bekler gibi bekliyorum seni.
Bu şehir dilsiz.
Bu şehir soğuk.
Bu şehir kalabalık.
Dudaklarında söylenmemiş bir şarkıyla, çık gel! Yağmur gibi yağ şehrime. Alelacele çal kapımı! Çık karşıma!
Ellerini getir bana!
Hakan Altay
HAKAN ALTAY
14 Mart 2014 Cuma
12 Eylül 2013 Perşembe
Eylül
İnsan en çok bir eylül akşamı özler. Bir gülümsemeyi, bir sıcak merhabayı, bir bakışı, bir sesi... Yaprak yaprak dökülür özlemler, bir ağaç gibi...
Bir şehre karşı oturup, düşünürsün: O güzel insanlar gittiler. Belki de hiç gelmeyecekler. İşte bu yüzden zamanında yaptığın saçmalıklara kızarsın, keşke daha çok sarılsaydık dersin, bir şeyleri hep "daha çok" yapsaydık. O zamanlara daha çok şey sığdırabilseydik...
"Böyle olmamalıydı, şu an sarılıyor olmalıydık, eylül bu yağmursuz olur mu hiç?Yağmur yağacak, ben kiminle şemsiyenin altına gireceğim şimdi?"
Hiç kimse eylül ayında, tek başına şemsiyenin altında yürüyecek kadar yalnızlığı hak etmiyor.
Hakan Altay
Bir şehre karşı oturup, düşünürsün: O güzel insanlar gittiler. Belki de hiç gelmeyecekler. İşte bu yüzden zamanında yaptığın saçmalıklara kızarsın, keşke daha çok sarılsaydık dersin, bir şeyleri hep "daha çok" yapsaydık. O zamanlara daha çok şey sığdırabilseydik...
"Böyle olmamalıydı, şu an sarılıyor olmalıydık, eylül bu yağmursuz olur mu hiç?Yağmur yağacak, ben kiminle şemsiyenin altına gireceğim şimdi?"
Hiç kimse eylül ayında, tek başına şemsiyenin altında yürüyecek kadar yalnızlığı hak etmiyor.
Hakan Altay
30 Ağustos 2013 Cuma
Eksik
Bir şeyler eksik kaldı.
Belki acı bir kahveydi içmemiz gereken.
Belki bir şarkıydı, dinlememiz gereken.
Belki bir filmdi, izlememiz gereken.
Belki bir yemekti, yememiz gereken.
Belki bir parfümdü; kokusunu duyunca dönüp bakmamız gereken.
Eksik kaldı işte!
Olması gerekenler olmadı;
Belkiler gerçekleşmedi.
Bize yine yalnızlık kaldı.
Radyoda mütemadiyen çalan bir şarkı gibi;
Yine yalnızlık çaldı!
Bir şeyler hep eksik kaldı.
Bir türlü tamamlayamadık.
Zamanı, mekanı bir türlü,
Tutturamadık.
Hakan Altay
Belki acı bir kahveydi içmemiz gereken.
Belki bir şarkıydı, dinlememiz gereken.
Belki bir filmdi, izlememiz gereken.
Belki bir yemekti, yememiz gereken.
Belki bir parfümdü; kokusunu duyunca dönüp bakmamız gereken.
Eksik kaldı işte!
Olması gerekenler olmadı;
Belkiler gerçekleşmedi.
Bize yine yalnızlık kaldı.
Radyoda mütemadiyen çalan bir şarkı gibi;
Yine yalnızlık çaldı!
Bir şeyler hep eksik kaldı.
Bir türlü tamamlayamadık.
Zamanı, mekanı bir türlü,
Tutturamadık.
Hakan Altay
29 Ağustos 2013 Perşembe
Kusur
Kusurlar aşkın süsüdür. Eğer kusursuz bir aşk arıyorsan, boşuna arama! Bulamazsın. Hem bulsan bile, kusursuz bir aşk, fevkalade sıkıcı olur. Her şeyiyle mükemmel olan bir insanı sevmenin sıkıcılığı aşka zemin oluşturmaz... Aşk başlı başına kusurlarla doludur. Karşındaki insanı, hatalarına rağmen sevebilmektir. Bazen ona tahammül etmektir, yaptığı davranış doğru olmasa bile yanında durabilmektir. Kavgadır, tartışmadır, ne kadar olumsuzluk varsa hepsinden bir parçadır işte!
Tüm bunları, sıkıca sarıldığın bir anda, ne kadar olumsuzluk varsa hepsini unutabildiğini hissetmektir aşk. En önemlisi de tüm zıtlıklara, kavgalara, tartışmalara rağmen, elini uzattığın zaman o eli tutacak birinin var olduğunu bilmektir...
Hakan Altay
28 Ağustos 2013 Çarşamba
21 Ağustos 2013 Çarşamba
Yalanlar
Yalanlar söyleyeceksin kendine. "Unuturum" diyeceksin misal; sonra "özlemem, geçmişte kalır" diye büyük laflar edeceksin.
Zaman geçecek, şehirler eskiyecek, bir tren geçecek şehrin içinden, belki bir şarkı çalacak.
İşte o zaman unuturum demenin ne kadar safça olduğunu anlayacaksın, geçmişte kalır dediğin zaman ettiğin büyük laflara inanamayacaksın.
Çünkü unutamayacaksın. Bu kadar basit! Unutamayacaksın. Geçmişte de kalmayacak, bir şarkı diyorum bak bir şarkı, şehrin içinden geçerken tren, çalacak o şarkı ve sana her şeyi hatırlatacak yeni baştan...
Üşüdüğünü hissedeceksin. İçinde bir yerlerde, çok derinlerde, bir acı duyacaksın.
16 Ağustos 2013 Cuma
Özlersin
Sana sürekli onu anımsatan bir şeyler her zaman bulursun. Bir mesaj, bir şarkı, bir sokak köşesi, bir koku, bir gülümseme...
Sonra onlar beyninin bir köşesinde kalır. Sana onu anımsatan ne varsa, hepsi aniden beynine hücum eder. Özlersin! Sadece özlersin. Geriye kalan her şey her zaman bir parça anlamsız olur. Hiçbir şeyi umursamadan özlersin.
Elinden hiçbir şey gelmeden özlemek; çaresiz olduğunu hissettirir sana.
"Keşke yanımda olsaydın şu an." Bu cümleden daha anlamlı bir cümle henüz kurulamadı yeryüzünde...
Hakan Altay
Sonra onlar beyninin bir köşesinde kalır. Sana onu anımsatan ne varsa, hepsi aniden beynine hücum eder. Özlersin! Sadece özlersin. Geriye kalan her şey her zaman bir parça anlamsız olur. Hiçbir şeyi umursamadan özlersin.
Elinden hiçbir şey gelmeden özlemek; çaresiz olduğunu hissettirir sana.
"Keşke yanımda olsaydın şu an." Bu cümleden daha anlamlı bir cümle henüz kurulamadı yeryüzünde...
Hakan Altay
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)