Gel. Aniden gel ama; sabahın altısında, gecenin bir yarısında gel! Her şey tam bitti dediğim an da, ben hiç hazır değilken gel! Sebepsizce başlayan bir sancı gibi, gecikmeli bir trenin gelişi gibi, en sevdiğim şarkının radyodan bir anda çalışı gibi, eski bir fotoğrafın ortaya çıkışı gibi gel.
Çayın içinde yamulmuş petibörü bardağın içine düşmeden ağza atar gibi, mağazada denediğim pantolonun üzerime tam olması gibi, aylar sonra giyilen montun cebinden bulunan kağıt para gibi, sigara paketinde bulduğun son sigara gibi, buzdolabını açtığımda karşılaştığım sütlaç gibi gel!
Gel işte, bırak şu inadı! Sen gelirsen, bu şehir daha güzel olacak.
Hakan Altay
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder